Kenevirin çok yararlı bir özelliği vardır: çalıdan bir dal alıp toprakta tekrar kök salmasını, böylece gelişmeye devam etmesini ve gerçek bir bitki haline gelmesini sağlayan üreme ya da kendini klonlama yeteneğidir. Basitçe söylemek gerekirse, bu sadece insan eliyle gerçekleştirilebilen klonlama tekniğidir.

Esasen bu dal, ana çalının tüm özelliklerle birlikte aynı genetik kümeye sahiptir, ancak bu her iki bitkinin daha sonra aynı olacağını söyleyemez. Ayrıca deneyimli yetiştirici, klonladığı kopyaların büyümesini teşvik etmek ve yeni yetiştirme koşullarını denemek için ek teknikler uygulayabilir.

Bunu neden yapmalı?

Güvenilir tedarikçilerden satın alınan tohumlardan kenevir yetiştirmeyi alışkın olanlar için, bu tür manipülasyonları neden yaptıklarına dair cevap her zaman açık değildir. Buna ek olarak tüm modern tohum bankaları ürünlerin kalitesini artırmak ve geliştirmek için, sürekli olarak yeni dişileştirilmiş türler çıkarıyorlar. Ve yine de bu yöntemin aşağıdaki faktörlerden oluşan belirli avantajları vardır:

• Her şeyden önce bu bir sonraki kenevir bitkinizi yeni tohum almadan yetiştirebileceğiniz anlamına gelmektedir, bu da maliyet tasarrufu meselesidir. Satın alınan bir partiyi filizlendirmek ve en iyi sürgünleri kalıcı donör olarak seçmek yeterlidir. Sonra sadece bu dişileştirilmiş filizleri köklendirme işi kalır. Bu arada erkek bireylerle örneğin breeding’de daha fazla dölleme için polen toplamak gerekiyorsa, aynı işlemi yapabilirsiniz;
• Bu işlem evde yılın herhangi bir zamanında yapılabilir;
• Tüm bunlar nihai verimi artırmanıza izin verir, sonuçta yetiştirilen kültürlerin sayısında bir artış kesinlikle hasat oranlarında bir artışa neden olacaktır;
• Tohumları çimlendirme uzun ve sıkıcı süreci atlayabilirsiniz.

Doğru donör nasıl seçilir?

Bu acemi yetiştiriciler için oldukça karmaşık bir süreç olabilir, ancak yetiştiricilikte zaten belirli becerilere sahip olan, deneyimli yetiştirici bu görevle çok kolay başa çıkabilecektir. Burada sadece dalları dikkatlice kesmeniz ve bunları köklenebilecekleri koşullara koymanız değil, aynı zamanda bir dizi sorunu çözmeniz gerekir:

• Uygun ana adayı;
• Uygun kesme süresi belirleme;
• Ana bitkinin optimal koşullarda tutulması için uygun koşulların oluşturulması da dahil olmak üzere, ilerideki yetiştirme ortamının önceden oluşturulması.

Olgun bir kenevir çalısından başka bir bitki yetiştirmek için, mevcut tüm partiden en güçlü ve hacimli çalıları bulmayı içeren özel parametreleri hedeflemeniz gerekir. Burada ayrıca çeşitli genotip ve fenotip özelliklerinin etkisi de dikkate alınmalıdır.

Vejetasyon sırasında klonlanma malzemesini almak en iyisidir, ancak vejetatif döngünün başlangıcından bir aydan önce değil, ilk 3 – 4 düğümünü ve cinsel kimliğini ortaya çıkarınca en güçlü ve en sağlıklı filizi belirmek olası olacaktır. Zaten çiçeklenme aşamasında olan bir bitkiden klon almamalısınız, çünkü böyle bir klon tekrar vejetasyon dönemine döndürülmesi gerekecektir, bu da zaman ve emek harcamanıza neden olur. Böyle bir çalı daha sonra normal THC içeriği ile iyi bir hasat vermeyecektir.

Tek bir inişten en fazla sayıda sömek almak istemeniz durumunda, anne bitkisini tamamen çiçeklenmeye ve meyvelerini vermeye bırakabilirsiniz. Gelecekteki mevsimler için saklamak istiyorsanız, vejetasyon dönemini 2 yıl daha uzatmanız gerekir, böylece bu süre zarfında tam bir iyileşme sağlayabilir. Bu arada bundan sonra tekrar taze sürgünler alınabilir.

Tüm bu iş kompleksini sadece fotoperiyod kenevir çeşitlerinde kullanabilirsiniz, çünkü ışık modunu kontrol ederek bir yaşam döngüsünden diğerine geçmelerini sağlayabilirsiniz. Bu amaçlar için otomatik çiçeklenen türler kullanmanın bir mantığı yok. Her şeyden önce kenevir aldığı büyük stres nedeniyle ve ikincisi «bebeklerin» daha güçlü hale gelmesi ve ana dala ek yan sürgünler yaratmak için yeterli zamana sahip olmamaları sebebi gelmektedir.

Neye dikkat etmelidir?

Bu tür deneyler sırasında karşılaşabileceğiniz sürprizlerle ilgili bir fikre sahip olmanız gerekir. İlk olarak klonlar orijinal bitki kadar hızlı büyümeyecek. Aktif gelişim aşamasını güçlendirmelerine ve başlatmalarına yardımcı olmak için, ideal dış ortam koşulları yaratarak onları kırmızı ve mavi spektrumlu ışınlarla sürekli olarak aydınlatmanız gerekecektir. Ayrıca sonuçta elde edilen bitkilerin her türlü strese karşı direnç açısından oldukça hassas olacağını ve aynı zamanda çevredeki mikro iklim açısından sürekli bir rejime ihtiyaç duyacaklarını da anlamak gerekir. Bu hem özel aydınlatma, hem de su temini ve kullanılan köklendiricilerin yanı sıra, diğer unsurları da içermektedir. Çocuklara büyük ölçüde zarar verebilecek küçük böceklerin zararlı etkilerini unutmayın. Her şey başarılı geçerse, sonuçta elde edilen bitkiler vejetatif üreme için kullanılabilir.