Kannabis çeşitlerinin uzmanı ve Denver Post dergisinin The Cannabist başlığının önde gelen yazarı Jake Brown’un fikrine göre, keneviri kullananların birçoğu, keneviri Snoop Dogg kullandığı kadar kullanmak istemez.
“Çalışmış olduğum kenevir eczanelerinin müşterilerinin sordukları tüm soruları hatırlarsam, en sık sorulan soru: “kendimi tamamen kaybetmek için ne kullanabilirim?”- sorusu değil, “üzerimdeki kontrolümü kaybetmemek için ne kullanabilirim?” sorusudur.”
Garip görünse de 1980’li yıllardan bu yana, yeni kenevir çeşitlerinin çıkarılması, sürekli olarak THK oranının yükseltilmesiyle yan yanadır. Uyuşturucu Bağımlılığıyla Mücadele Milli Enstetüsü’nün bildirdiğine göre, esas kannabinoidin konsantrasyonu, 1980-lilerde yaklaşık yüzde 4’ten, 2012’de yüzde 15’e kadar artmıştır. Denver ya da San Francisco’da satış yapan kenevir eczanelerinin fiyat listelerini inceleyiniz – genel kitleden onda iki veya onda üç THK konsantrasyonuna sahip çeşitlerle ilgili verilerin mevcut olduğunu göreceksiniz! İlginçtir, Hollanda’da 2000 ile 2005 yıllarının arasında kannabinoidin hızlı artışına eğilim farkettikleri zaman, onun miktarını sonraki 10 yıl devamında sistematik bir şekilde eksiltmeye başladılar.
Keneviri kullananların birçoğu, çeşitli sebeplerden dolayı yüksek THK’i kaldıramıyorlar. Onun tedavide de yüksek miktarda olması o kadar etkili değildir. Subjektif olarak bu aşırı dozlar hoş değildir. Ve hemen hemen kesindir ki istenmeyen kısa süreli ve uzun süreli etki yapacaktır.
Kenevir, insanoğlu tarafından belki 5000 yıldır bilinmektedir ve her zaman hekimler, onu orta miktarda kullanmanın faydalı olduğunun altını çiziyorlardı. Yaklaşık m.ö. 2700’lü yıllarda düzenlenmiş çok eski Çinli tedavi kılavuzunun müellifinin yazdığına göre, önerilen dozajın geçilmesi sonucunda insan iblisleri görmeye başlar, tam tersi orta miktardaki dozlar, ruhlarla teması ayarlamaya yardım eder. Büyük ihtimalle kenevir, kullanıldığı miktar ne kadar olursa olsun paranormal yetenekleri vermez. Ancak binlerce sene önce insanlar, orta dozların kullanılması yüksek dozları kullanmaktan daha iyi olduğunu öğrenmişlerdir.
Kannabisin zor etkisi: küçük dozların avantajı
Biz: “İyi bir şey az olmaz, fazla – her zaman iyidir” diye düşünmeye alıştık. Muhtemelen bazı durumlarda bu doğrudur, ancak kannabis konusunda öyle değildir. Kenevir, birçok diğer ilaç ta olduğu gibi, bu konuda kesin farklı cevapları ortaya çıkarır.
Basit bir örnek – alkol. Bir iki kadeh şarap sizi gevşetir ve neşelendirir. Fazla alkol alınırsa, hareketlerinizin kontrolünü kaybedip, kendinize ya da çevrenizdeki insanlara zarar verebilirsiniz, zehirlenebilirsiniz. İşte bu ikili etkinin örneğidir. Küçük dozlar istenen etkiyi verir, aşırı büyük dozlar ise zarar verir.
Marihuananın iki kademeli etkisi, alkolünkinden daha karışık, ancak aynı şekilde besbelli farkedilmektedir. Düşük dozlar, mutluluk havasını, huzur, öfori hislerini verir. Aşırı dozda THK’nın kullanılması ise, net düşünme kabiliyetini bozar, hafıza kaybına ve aşırı endişeye neden olur – tiryakiler ortamında bu sebepsiz korku hissine “ihanet” denir.
Kenevir tedavi amaçlı kullanılıyorsa, burada da fazla THK’ya gerek yok – çoğu durumlarda fazlalık, hastalığın belirtilerini fazlalaştıracaktır.
San Diego’daki Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan araştırma, kenevirin ancak çok sınırlı dozlarda kullanıldığında ağrı hissini düşürdüğünü tasdik etmiştir.
Orta dozlar, ağrı hislerinin kesilmesinde çok iyi fayda ediyordu, büyük dozlardansa acı daha fazla hissedilirdi. Belirsizlik, temiz THK’nın kullanıldığından ortaya çıkıyordu, meğerse kenevirin içindeki birçok çeşitli kannabinoidler ve terpenler, çok zor farmakolojik etki senaryosunu oluşturmaktadır. Bilim adamları, kenevirden üretilen ilaçların içinde ağrı hislerinin yoğunluğuna etkileyen diğer bağlantıları da bulacaklarını tahmin ediyorlar.
GWP Harma uzmanları, eşit oranda THK ve KBD içerdiği Sativex oral spreyini test ederken de benzer sonuçlara varmışlardır. Üzerinde deneylerin yapıldığı insanları, kendilerine verilen günlük dozajlara göre gruplara ayırıyorlardı: minimum – günde 1 – 4 doz, orta – 6 – 10 ve maksimum – 11 – 16 doz. Tahmin edildiği gibi, orta ve küçük dozlar plasebodan daha iyi sonuçları verdi, fakat yüksek dozların etkilerini de hastalar hoş olmayan olarak değerlendirmiştir- %20’den fazlası deneyi terketti.
İki aşamalılığın etkisi, depresyon, skleroz, demans gibi bir dizi nörolojik ve ruhsal hastalıkların araştırmalarında tespit edilip, evrakça kaydedilmiştir.
Tüketiciler yüksek THK’dan kaçınır
Soruşturmalar ve araştırmalar, kenevir kullanıcılarının orta dozların narin etkisini sevdiklerini ve yüksek THK’nın aşırı gücüne dayanamadıklarını tasdik etmektedir.
San Francisco’lu doktor Donald Abrams’ın yaptığı bir deneyde, keneviri sürekli kullanan 18 kişi iştirak etmiştir. Bu arada doktor ve onun ekibi, deneye tabi insanların hoşluk açısından kişisel hislerini kaydediyorlardı.
Çeşitli günlerde katılımcılar, güçlü etkiye sahip marihuananın farklı dozlarını alıyorlardı. En düşük dozdan hiç kimse hoşlanmıyordu, ancak yüksek dozu seçenlerin sayısı da orta dozu seçenlerin sayısından iki kat azdı.
Yukarıda anlatmış olduğumuz çalışma dahil olmak üzere kişisel açıklamalar ve birçok araştırma, hastaların az THK içeren dumanı daha fazla içlerine çekerek ve çok THK’lı duman için tersini yaparak sarhoşlama etkisini kontrol edebildiklerini göstermiştir. Daha az dumanı solumak – sağlık için daha iyidir, ama yine de orta miktarda THK içeren çeşitler en popülerdir.
Marihuana çeşidini seçerken uzmanlar ve tiryakiler, dumanın gücüne, kokusuna ve tadına göre karar verirler – üreticiler bunu çok iyi biliyor. Dolayısıyla onlar çılgın THK oranını takip etmekten vazgeçerek, dikkatlerini yeni tat ve koku özelliklerine konsantre ediyorlar.
