Kannabisin terkibinde, genel olarak en az altmış biyolojik olarak aktif bileşen (kannabinoidler) vardır. Adı çıkmış “get high” etkisini, direkt tetrahidrokannabinol verir, fakat onun türevleri de vücuda etkiler. Bu, istisnasız olarak yeryüzünüzdeki tüm seleksiyon şirketlerince çıkarılan kenevir çeşitlerin tamamı için söylenebilir. Daha fazlazı, çeşidin sadece teknik özelliklerine dayanarak (THK oranı, sativanın ya da indikanın payı v.b.) kullanılan kannabisin verdiği etkiyi önceden tahmin etmek neredeyse imkansızdır.

Şu dikkat çekicidir ki insan vücudunda, olumlu duyuları ve mutluluk veren çeşitli hareketlere tepki veren reseptörlerden oluşan tam bir sistem vardır. Bu komplekse, endokannabinoid sistemi denir. Bitkilerin içerdiği kannabinoidler de aynı prensibe göre çalışarak insan vücuduna etkiler.

Bitkisel kökenli tüm kannabinoidlere, fitokannabinoidler denir. Bunun kaynağı, sentetik analogların sayısı doğal maddelerden çok daha fazla olmasındandır. Genel olarak fitokannabinoidler, yapılarına bağlı olarak on esas tipe bölünür, işte bunların en çok bilinenleri aşağıda tanıtalım.

Tetrahidrokannabinollar (THK)

İşte öfori etkisini bunlar verir ve dolayısıyla bitkinin yetiştirilmesi için belirleyici özellik sayılır. Yetiştirme esnasında kenevir tohumları, hem en uygun, hem de daha yüksek THK oranını gösterebilir. Belirli bir marihuana çeşidi için gerçek THK göstergesi sıfıra yakın olduğu takdirde, psikotrop etkisini elde edemeyeceksiniz. Aynı zamanda, insan tedavi esnasında geleneksel “high” etkisini elde etmek istemiyorsa, bu çeşitler tıpta çeşitli maksatlarla kullanılabilir. Orta miktardaki dozlarda tetrahidrokannabinollar, sinir hücrelerine etkileyerek aktif bir şekilde korku ve panik hislerini bastırır. THK’u sakinleşmek ve gevşemek için kullanmayı öneriyorlar. Dozun yükseltilmesi, tam ters bir etki verebilir ve insan tam tersi korku ve telaş hissedebilir.

Yüksek THK içerdiği çeşitlere, aşağıdaki özellikler ve etkiler hastır:

• anestetik etki,
• kas gevşeme,
• mide bulantısını kesme ve iştah açma,
• sinir hücrelerinin stres etkisinden korunması,
• kanser metastazlarının gelişiminin yavaşlanması.

Yüksek THK içeriği, sativalı marihuanaya ve sativanın indikanın üzerinde domine ettiği çeşitlere hastır.

Kannabidiollar (KBD)

Tetrahidrokannabinollardan farklı olarak KBD, sadece sakinleştirici etki verir ve iyi antipsikotik sayılır. Doğal kökenli antipsikotikler, tıpta ruhsal bozuklukların önlenmesi ve rahatlatılması amacıyla kullanılır. Kannabidiolların Alzheimer hastalığı tedavisinde caydırıcı etkisi, sinir dokularında gelişmekte olan iltihaplanma süreçlerini esaslı bir şekilde azaltmaktan olduğundan dolayı tasdiklemiştir. Bunun dışında KBD, hiperaktif insanların yaşamlarını rahatlatır.

Yüksek KBD içerikli bitkileri elde etmek istiyorsanız, size otomatik çiçeklenen çeşitlere ait kenevir tohumları lazım olacaktır.

KBD’nin genel özellikleri şunlardır:

• kemik dokularının büyümesinin teşvik edilmesi,
• kanda şeker miktarının düşürülmesi,
• önleyici anti enfarktüs etkisi,
• sedef hastalığı gelişiminin yavaşlatılması,
• epileptik nöbetleri önler.

THK olduğu gibi kannabidiollar da kanser hastalıklarının gelişimi için caydırıcı etki verirler.

Kannabigerollar (KBG)

Sadece esasları anlatırsak, bitkinin gelişiminin başlangıç aşamalarında psikotrop bileşenlerinin esaslarını teşkil eden basit bağlantı olan KBG’den, ileride diğer kannabinoidler oluşur. En aktif aşama, çiçek filizlerinin oluştuğu anda gelir. KBG’nin en önemli özelliklerinin arasında aşağıdakilerin altı çizilebilir:

• glokomda göz içi basıncının azaltılması,
• cilt hastalıklarının önlenmesi,
• multipl skleroza direniş,
• sinir hücrelerinin durumunu stabilize eder.

Önceki iki kannabinoidler olduğu gibi KBG, etkili bir şekilde yeni kanser hücrelerinin oluşumuyla mücadele eder.

Kannabikromenler (KBK)

Tıpta o kadar talep yoktur, fakat aşağıdaki rahatsızlıklarla çok iyi baş eder:

• migren,
• mantardan kaynaklı çeşitli hastalıklar,
• Alzheimer hastalığı,
• depresyonlar ve panik ataklar.

Hastanın duyarlılığına bağlı olarak, söz konusu etkiler hem tedavi edici, hem de önleyici niteliklere sahiplerdir.

Kannabinol (KBN)

Zayıf etkili psikoaktif maddelere aittir, fakat tedavi amaçlı anestetik olarak etkilidir, ayrıca antiastmatik etkiye sahiptir. Tüm fitokannabinoidlerin arasında en çok iştah için olumlu etki vermektedir. KBN, çok zayıf psikotrop etkisi ve merkezi sinir sisteminin dejeneratif hastalıklarına ve kas-iskelet sistemi sorunlarına karşı çok iyi direniş özellikleri nedeniyle, THK’dan daha sık kullanılır.

Kannabidivarin (KBDV) ve tetrahidrokannabidivarin (THKB)

Günümüzde sadece antiepileptik özelliklerinin tasdik edildiği, henüz daha az araştırılan kannabinoidlerdir. Buna karşılık THKB, diğer ilaçlarla birlikte kullanılarak obeziteye karşı koyabilir, KBDV ise mide bulantısından kurtarır.

Genel özellikler

Neredeyse tüm fitokannabinoidlere, hastayı mide bulantısından kurtarma ve iştah açma özellikleri hastır. Sadece fiziksel-kimyasal özelliklerinden bahsedecek olursak, bu doğal kökenli psikotroplar grubu, yanarken az etkili, ancak tüterken özelliklerini çok iyi belli ederler. Ayrıca fitokannabinoidler yağlarda erir, bundan dolayı piyasada kenevir çayları yoktur.