İlerici batılı bilim adamları, psikoaktif maddelerin çeşitli zihinsel bozukluklarını tedavi etmek için psikiyatri’de kullanılabileceği konusunda çok şey söylüyor.
İlginçtir ki psikoaktif maddelerin kullanımı ile terapi sadece uzmanlar arasında popülerlik kazanmamıştır. Genel kitle, Hollywood filmlerinde 2014 senelerinden sonra gösterilmeye başlanan LSD ve ayahuasca’nın olağandışı psikoaktif etkilerinden haberdar oldu.
2016 yılında Amerika’da en çok satan kitaplar arasında: İsrail asıllı olan yazar, Ayelet Woldman ‘’A really good day’’ adlı kitabında, halüsinojenler tarafından bağımsız olarak kendisini nasıl tedavi ettiğinin hikayesini paylaştı.
Amerikalı psikoterapistler, psikoaktif maddeler terapide nasıl kullanılabileceğini görüşler ve öneriler toplamak için bir sempozyum toplamaya karar verdi. Düzenlenen sempozyumda bilim adamları, zihinsel hastalıkları ve her türlü sapmayı tedavi etmek için, halüsinojenleri kullanma fırsatlarını kapsamlı bir şekilde ele alacaktır.
Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi’de bir ay önce, sadece psikologlar ve doktorlar tarafından değil, aynı zamanda ‘’psychedelic’’ şamanları, kamu aktivistleri ile birlitkte katıdlığı psychedelic maddelerin kullanımı üzerine bir konferans düzenledi. Katılanlar psikoaktif maddelerin ilaç olarak kullanılıp kullanılamayacağını tartıştılar. Böyle bir olay ilk kez yapıldığından, sonuç olarak Los Angeles eyaleti, psychedelic araştırma bilim merkezi olarak algılanmaya başladı.
Konferans dini törenlerde ve terapilerde psikoaktif maddeler kullanan uzmanlar tarafından da ziyaret edildi. Bunlar arasında Terence Mckenna, James Fadiman, Gabor Mate, James Oroc ve diğer bilim adamları ve dünyanın dört bir yanından aktivistler ve psychedelic madde tüketicileri vardı.
Sempozyum organizatörlerinden biri Wallis Beck gazetecilerle yaptığı konuşmada, bu tür etkinliklerin katılımcılarının özgürce iletişim kurduklarını ve deneyimlerini paylaştıklarını, kendileri için yeni birçok şey öğrendiklerini belirtti. Elde edilen bilgi, bilimin ilerlemesine ve çözüm yollarının artmasına yardımcı oluyor.
Timothy Leary yüzünden psikoaktif tıbba ne oldu
Tedavi ve zevk amaçlı psikoaktif maddelerin kullanımı ABD’de 1950’li yıllarda başladı. Tam olarak o zaman bu maddeler kamu ve yetkililer tarafından farklı bir şekilde algılanmaya başlandı. İlk olarak Amerikalı bilim adamları zihinsel hastalıkların tedavisinde, psikoaktif maddelerin yardımına başvurmuştur. Hükümet için, ülkenin savunması daha çok önem taşıdığından, bu nedenle onlar psikoaktif maddelerin düşman sorgulamalarında, bir araç olarak kullanılmasını düşünüyordu. Sonucunda yetkililer psychedelic maddelerin araştırmalarına, yaptırım uyguladı. Araştırma sonuçları dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Psikoaktif maddelerin çeşitli olanakları ve etkileri bilimsel konferanslarda tartışılmıştır. Kanadalı ulusal televizyon kanalı psişik sapmaları tedavi etmek için, LSD kullanımı hakkında özel bir röportaj gösterdi.
Altmışlı yılların başlarında, LSD kullanımı cezai bir karakter kazanmıştır. Daha önce Harvard Üniversitesi’nde psikoloji dersleri veren Tim Leary, psikoaktif maddeleri popüleriz’e etmiştir. Ünlü müzik festivallerinde sunum yapıp LSD’nin şaşırtıcı özelliklerinden bahsetti, bu da maddenin halk sevgisini kazanmasına ve sadece Amerika’da değil dünya çapında yayılmasına neden oldu.
Los Angeles konferansında, Kanadalı doktor ve tıpta psikoaktif maddeleri kullanımı konusunda uzman olan Gabor Mate, LSD’nin dünya çapında yayılmasının tam olarak Leary’nin suçu olduğunu söyledi. Tim’i, Walt Disney çizgi filminde büyücü çırağı olan Mickey Mouse ile karşılaştırdı. Ona göre gerekli tecrübeye sahip olmayan büyücüler, sadece kendi etrafında karışıklık yaratmaktalar. Çok sayıda olumsuz etkiye sahip maddeler, uygun bir ortamda dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır dedi.
Sonucunda Amerikalı yetkililer LSD’nin kontrolsüz kullanımı ve yayılmasının ciddi sonuçlar doğurduğunu fark etti. Timothy Leary ‘’Amerika’nın en tehlikeli kişisi’’ olarak tanınır hale geldi. O zamanlarda başkan olan Richard Nixon, tam olarak böyle söylemişti. Daha öncesinde psikoaktif maddeler üstünde araştırmalar yapan bilim adamları ve doktorlar, devlet finansmanından yoksun kaldılar. Yetenekli farmakologların çoğu ülkeden göç etmekten başka bir yol bulamadılar.
YASAK DÖNEMİNDE
Bununla psikoaktif maddelerin üstünde yapılan araştırmalar bitmedi. LSD ve diğer psikoaktiviteye sahip ilaçların terapötik potansiyelinin çalışmaları gayri resmi olarak yürütülmeye başlandı. İletişim ve deneyim alışverişi, klasik psikoaktif maddelerin milyonlarca insanın tanımasını sağlayan, özel yayınlarda ve internette gerçekleşti. Ayrıca insanlara ayahuasca, iboga ve diğer dimetiltriptamin içeren bitkiler gibi çeşitli egzotik halüsinojenler sunuldu. Doksanlı yıllarda bu maddelerin özelliklerini inceleyen bilim adamları ve bunları kullanan insanlar, gayri resmi bir topluluk oluşturdular.
Şu anda psikoaktif maddeler ve özellikleri, dünyanın dört bir tarafında doktorlar ve bilim adamları tarafından tartışılıyor. Psikoaktif maddeler yasal olarak, ilaç gibi kabul edilme ve tıbbi açıdan uygulanma şansına sahip.
Günümüzde ABD’de psikoaktif maddelerin terapötik kullanımı, kırk yıllık sürgünden geri dönüyor. Birçok Amerika kuruluşları ‘’karanlık çağda’’ kuruldu ve başarılı bir şekilde hayatta kaldı daha geçen ay verilen bir sempozyumda, yaptığı çalışmaların sonuçlarını sundu.
Prag’da da benzer bir konferans düzenlendi. Avrupalı uzmanlar, Amerikalı bilim adamları gibi, psikoaktif maddelerin insan vücuduna zarardan çok yarar verdiğini kanıtlamıştır.
Çok yönlülük ve güvenlik
Sempozyumlarda bilim adamlarının, psikoaktif maddelerin tıbbi kullanımında çeşitli rahatsızlıkları ve zihinsel sapmaların tedavi edilebileceğine dair çalışmalarını sundu:
- Travma sonrası ruh hali bozuklukları;
- Kronik stres;
- Ölüm korkusu.
Psikoaktif maddeler uyuşturucu bağımlılığını ortadan kaldırmada yardımcı olabilir, sinirliliği azaltabilir, ölümcül hastaların refahını kolaylaştırabilir.
Psilosibin ve özelliklerini incelemek için onkolojik hastaları içeren bir proje düzenlendi. Alınan verilere dayanarak bilim adamı Anthony Bossis, hasta tarafından alınan az miktarda maddenin bile: sinir gerginliğini ve depresif durumu gidermek için yeterli olduğu sonucuna vardı. Psikoaktif maddeler sayesinde, bazıları kaçınılmaz ölümünü kabul ederek ve bu korkudan kurtularak, ayrıca akrabalarıyla ve çevresi ile ilişkilerini geliştirmeyi başardı.
Psilosibin etkinliği hakkındaki raporu doktor çok sayıda resim ve şema kullanarak doğruladı. Buna çok da ihtiyaç duyulmamıştı, çünkü konferansta psikoaktif maddelerin terapötik özelliklerini bilen insanlar oluşturuyordu. Sunumda Bossis, hayatında bir kere olsa bile psikoaktif içerikli maddeleri deneyenlerin, ellerini yukarı kaldırmalarını istedi. Sunumda bulunan birçoğu ellerini havaya kaldırdı. Entojeni psikoaktif içerikli bitkileri hiç denemeyenler, mevcut 500 kişiden sadece 20’si hiç denememişti.
Anthony bossis: modern psikiyatride psikoaktif madeelerin kullanımı
Sempozyumda ciddi ve profesyonel bir atmosfer hakimdi. Bilim adamları, MDMA ve LSD gibi maddelerin travma sonrası zihinsel bozukluklar ve kronik depresyon üzerindeki etkilerini araştırarak, hangi sonuçların elde ettiklerini paylaştılar. Sunumlarında birçok konuşmacı psikoaktif maddelerin kullanımındaki kişisel deneyimlerini ve ev zorbaları veya uyuşturucu bağımlılığına bağlı psikolojik sapmaları nasıl onlar sayesinde tedavi ettiklerini anlattılar. Günümüzde doktorların psikoaktif maddelere olan tutumu, LSD’nin Leary döneminde aldığı ve sadece eğlence amaçlı olarak kullanılan tutumdan çok farklı bir hal alıyor.
Düzenlenen sunumlarda dokunaklı anlar da yaşanmıştı. Bunlardan biri Matthew Cala’nın psikoaktif maddelerin Afganistan’da savaşta bulunan askerlerin, travma sonrasında oluşan zihinsel sapmalardan kurtulmalarına nasıl yardımcı olduğu hakkında bir hikâye yer almıştı. Afganistan’da savaş gazisi olan Cal, savaş sonrasında oluşan panik atak nöbetlerini ve saldırganlığını normal ilaçlar yardımıyla kaldıramadı. Benzodiazipinler, opioidler de dahil olmak üzere çeşitli ilaçlar denemesine rağmen hiçbiri sonuç alamamıştı. Onun için kurtuluş Ayahuasca oldu. Peru şamanlarının dimetiltriptamin içeren içeceği sayesinde, hayat tekrar yeni renklerle canlanmaya başladı. Kendisini sadece bir asker veya savaş makinesi olarak değil, yaşayan ve kendi hayallerini olan bir insan, ölüm veya acı korkusu olmayan bir birey olarak algılamaya başladığını söylüyor. Bunun bilincine varması travmatik anılardan kurtulmasına ve rahatlamasına yardımcı oldu.
Ayrıca konferansta hayatına herhangi bir kural ve kısıtlama getirmeyen birçok yaratıcı insan da yer almıştı. Kalabalıkta tuhaf kıyafetleri ve çok sayıda piercing ile ayırt ediliyorlardı. Molalarda bazı ziyaretçiler esrar içmek için dışarı çıktı.
Psikoaktif maddelerin kullanıcıları, yasak dönem içerisinde oluşan kendi felsefi ve özgün kültür görüşlerini taşımaktalar. Bu nedenle bilim adamları hippi yaşam tarzını benimseyen insanları bu maddelerden yoksun bırakma veya suç unsuru haline getirme amacı taşımamaktadır. Aksine, doktorlar herkese tıbbi bir araç olarak da dahil olmak üzere psikoaktiflerin daha geniş kullanımı gibi olanaklar hakkında bilgi vermek istiyorlar. Psikoaktif maddelerin tıbbi kullanımı gün geçtikçe artmakta ve taraftarları gün geçtikçe daha fazla olmaktadır, çeşitli rahatsızlıklarda temel/yardımcı bir araç olarak kullanım potansiyelleri eşsiz.
Sempozyum Akkerman balo salonunda gerçekleşti. Kaliforniya üniversitesi öğrencileri onu psychedelic temalı okul bilim fuarı gibi tasarladılar. Posterlerde psikoaktif maddelerin formülleri çizildi, stantlarda kullanıcıların kendi deneyimlerini açıklayabileceği anketler düzenlendi. Salonun ortasına ise kartondan yapılan büyük boyda psilosibin mantar konuldu.
Birçok ülkede psikoaktif maddelerin tüketimi yasa tarafından suç unsuru taşımakta. Bu nedenle ciddi bilim adamları hippiler ve alternatif şifacılarla aynı kefede olma durumunda. Ayrıca kenevir reformunu desteklemek için hareket başlatıldı. Kim bilir belki yakın bir gelecekte psikoaktif maddelerin tıbbi kullanımı yasallaşacak ve devlet onlar hakkında yapılan araştırmaları tekrar açık hale getirecektir.
BİLİNCİNİZİ NASIL SERBEST BIRAKIRSINIZ
Sempozyumda psychedelic atmosferine sahip, özel olarak donatılmış dinlenme alanı oluşturuldu. Orada psikoaktif madde kullanıcıları halüsinojenler aldı ve şaman müziği eşliğinde, yumuşak masaj koltuklarında yolculuklarına başladılar.
Psychedelic temalı salonda konuklar rahatça sohbet edebilmekteydi ve bazen ilginç ifadeler yer almaktaydı: ‘’İboga, bitkilerle konuşmamı saplıyor’’, ‘’ağaçlarla da insanlarla gibi konuşulabilir’’. Öte yandan LSD ve diğer psikoaktif maddelerin küçük dozlarda etkili bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını tartıştılar.
Bu tür faaliyetler halüsinojenler yasalarla yasaklanmış olsa bile, toplumun onları kabul etme aşamasına geldiğini göstermekte. Bu gerçeklere dayanarak önümüzdeki on yıl içerisinde psikoaktif maddelerin yasallaşması, tedavi amaçlı kullanımını veya sadece rahatlamak için kullanabileceğimizi varsayabiliriz.