Farklı CBD konsantrasyonları THC’nin psikoaktif ve terapötik etkilerini nasıl etkileyebilir

Farklı CBD konsantrasyonları THC’nin psikoaktif ve terapötik etkilerini nasıl etkileyebilir
Tıp ve bilim

Genellikle kenevir tüketicileri CBD’nin kenevir bileşiminde üniversal bir yatıştırıcı görevi gören kannabinoid olduğunu düşünüyorlar. THC’den daha yüksek CBD içeriğine sahip bir kenevir çeşidi kullanırsanız, bitkinin psikoaktif etkisi daha yumuşak olur demiştir bilge olanlar.

Bu “bilgelikte” bir gerçek payı olduğunu hemen belirtmek gerekir, ancak pratiğin gösterdiği gibi CBD vücutta her zaman beklenen sakinleştirici etkiye sahip değildir. Bilhassa yeni bilimsel çalışmalar kannabidoid etkileri ve kenevir bileşimindeki diğer bileşiklerle etkileşim arkasında, bir sürü nüans olduğunu göstermektedir. Psikoterapi ve nöroloji Avrupa bilimsel arşivi dergisinin sayfalarında yılın başında yayınlanan çalışmada, kannabinoidin farklı etkisinin bir faktörle açıklanabileceğini bildiriyor – üründe kullanılan CBD dozajı.

Basitçe söylemek gerekirse, CBD’nin diğer kanabinoidlere göre olan belirli konsantrasyonları ve oranları, vücut üzerindeki etkilerini bastırıp mödüle edebilir ya da aksine onları güçlendirebilir. Bilim adamları üründe maddenin (400 mg CBD 8 mg THC) yüksek oranda CBD baskınlığı ile, madde hemen hemen THC’nin hiçbir sarhoşluk etkisi göstermeden belirgin sakinleştirici etki göstermesini sağladı, ancak yakın oranda maddelerin kullanımı ile (4 mg CBD 8 mg THC) CBD aksine, test gönüllüleri vücut üzerinde THC etkisini ve süresini artırmıştır.

CBD’nin diğer kanabinoidlerle olan kapsamlı etkileşimi

CBD’nin diğer kanabinoidlerle olan kapsamlı etkileşimi

CBD, THC’de mevcut olan gibi belirgin psikoaktif etkiye sahip olmadığından, birçok kişi üründeki maddenin konsantrasyonuna veya bitkinin dokularındaki diğer maddelerle olan ilişkisine dikkat etmeden kenevir kullanmaya devam ederler. Basitçe söylemek gerekirse üründeki THC ve CBD konsantrasyonu arasında önemli bir fark vardır: 500 mg THC içeren özüt insan vücudu ve bilinci üzerinde sadece 5 mg içeren benzer bir ürün ile kıyasla çok daha güçlü bir etkiye sahip olacaktır; aynı zamanda benzer CBD konsantrasyonlarına sahip bir ürün, çok belirgin bir şekilde farklı etki üretmeyecektir. Tabii ki bu iddia sadece rekreasyon amaçlı kenevir tüketimi için geçerlidir. Terapötik amaçlar için kenevir kullanan insanlar deneyimlerinde, farklı konsantrasyonlardaki CBD oranlarının fizyolojik ve psikolojik etkileri arasındaki farkın bilincindeler.

Leafly baskısında tam zamanlı nöroloji uzmanı olan Nick Jikomes’un belirttiği gibi, tüketiciler ve doktorlar CBD’nin farklı dozları arasındaki temel farklılıkları ayırt etmeyi öğrenmiş olmasına rağmen, bilim adamları henüz belirli hastalıkların semptomlarının doğru tedavisi için uygun ve etkili olan madde dozajını kesinleştiremedi. Buna ek olarak diğer saygın tıbbi kenevir uzmanı olan Dr. Dustin Sulak, her bireyin biyolojisinde bireysel farklılıkların CBD’nin insan vücudu üzerindeki etkilerinin tezahürünü ve diğer endojen ve eksojen kannabinoidlerle olan etkileşimlerini büyük ölçüde etkileyebileceğini belirtti.

Dr. Sulak, “diğer ilaç tiplerinde olduğu gibi CBD’yi düşük dozlardan kullanmaya başlamak en iyisidir ve öznel güç değerlendirmesi ve maddenin etkisinin süresine bağlı olarak, özün kullanılan dozunu gerektiği kadar kademeli olarak yükseltmelidir” dedi. CBD’nin THC’ye benzer psikoaktif bir etkisi olmamasına rağmen, yine de etkili bir dozaj ve aktivite sınırına sahip olduğunu belirtmek gerekir. Kısaca anlatmak gerekirse, üründeki maddenin belirli konsantrasyonlarında terapötik etkisi düşmeye başlar ve sadece yorgunluk veya halsizlik hissi ile değiştirilir.

Üründeki diğer bileşiklerle ilişkili olarak dozajına ve oranlarına bağlı olarak üretilen CBD etkisinin farkını göstermek için, 2019 yılında gerçekleştirilen ve birkaç gönüllü grubunun aktif kannabinoidlerin farklı karışımını içeren, farklı türde kenevir özleri kullandıkları deneye bakmamız gerekir.

Yüksek THC ve minimum CBD oranlarına sahip özler alan katılımcılar, ürünü kullandıktan sonra güçlü kenevir sarhoşluğu hissetti. Bununla birlikte aynı miktarda CBD ile dengelenmiş ve benzer bir THC dozajına sahip özüt alan grup katılımcıları, bir saat içinde geçen hafif uyarıcı bir etki ve belirgin bir analjezik ve yatıştırıcı etki hissettiklerini belirttiler.

Bu deneyin sonuçlarına dayanarak CBD’nin eşit konsantrasyonlarda ve oranlarda maddelerin ortak kullanımı ile, THC’nin istenmeyen sarhoş edici etkisini zayıflatabileceği ortaya çıkmaktadır. Aynı zamanda üründeki CBD’nin minimum oranı vücut üzerinde maddenin standart etkisinin tersini oluşturabilir, bileşiklerle sinerjiye girme yeteneği nedeniyle THC’nin endokannabinoid reseptörleri ile temasını basitleştirebilir ve psikoaktif etkisini hızlandırabilir veya güçlendirebilir.

Sonuç olarak hem eğlence hem de terapötik amaçlı kenevir tüketen insanlar mevcut bilgilere dayanarak, kannabinoidlerin özünde kannabinoid konsantrasyonunu ayarlayarak veya onları karıştırarak ya da her iki maddenin belirli bir onanına sahip kenevir çeşitlerini kullanarak, kenevirden istenen etkiyi bağımsız olarak hesaplayabilir.

Bütün bunlarla birlikte ürün tüketim yolunun, ürün etkisi ve hızı üzerinde oldukça büyük bir tesire sahip olduğunu unutmamak gerekiyor. Başka bir deyişle sömekler ve özlerini yakma yolu ile kullandığınızda vücuda hemen etki etmeye başlarken, yemek ile birlikte veya haricen kullanılmak üzere tasarlanmış ürünlerin aktivasyonu için biraz zaman gerekecektir. İkinci durumda maddelerin vücut dokuları tarafından farklı asimilasyonlarından dolayı, bileşikler daha derin, uzun ve güçlü bir etki ile gelir.

Kenevir çeşitlerinin ticari melezlerinde ve birçok doğal türlerde THC ve CBD maddeleri genellikle 3/1 oranında olduğunu açıklığa kavuşturmak gerekir, bu da bitkilerin kullanımında kenevire karakteristik olan sarhoşluk etkisini vermektedir. Tedavi amaçlı olarak yüksek CBD seviyelerine sahip kenevir çeşitleri kullanılmasına rağmen çalışmanın sonuçları, daha önceden belirtilen oran ile aynı THC konsantrasyonunun sağlanması kenevir bazlı ilaçların etkinliğini önemli ölçüde artırabileceğini ve uyuşukluk veya rahatsızlık hissi gibi yan etkilerin ortaya çıkma riskini azaltılabileceğini göstermektedir.

Genellemek gerekirse yapılan çalışmanın sonucu hem CBD hem de THC’nin terapötik ve rekreasyonel görevleriyle başa çıkmak için, eşit veya çok farklı olmayan oranlarda kullanıldıkları zaman potansiyelleri önemli ölçüde artmaktadır. Aynı zamanda maddelerin orantısız olarak paylaşımı, çeşitli yan etkilerin ortaya çıkma risklerini arttırırken, yararlı etkilerini tamamen yok etmektedir.

Farklı kannabinoid konsantrasyonlarının sübjektif etki deneyleri

Farklı kannabinoid konsantrasyonlarının sübjektif etki deneyleri

Genel olarak hem terapötik hem de rekreasyonel olarak en iyi etkinin elde edilmesi 4 mg CBD başına yaklaşık olarak 8 mg THC içeren sömekler veya kenevir özleri kullanılarak elde edilir (kannabinoidlerin böyle bir oranı herhangi bir tüketim ihtiyacı için üniversal bir dozaj olarak, araştırmacılar tarafından tavsiye edilmektedir). Bununla birlikte farklı THC ve CBD karışımı içeren ürünleri birbirine karıştırarak birçok ilginç etkiler elde edilebilir.

Örneğin az miktarda tıbbi veya teknik kenevir çeşidinin sömeklerini, yüksek THC konsantrasyonuna sahip ve rekreasyonel amaçlarda kullanılan kenevir çeşidinin sömeklerini pipe içinde karıştırabilirsiniz, bu da kenevir kullanımının genel psikoaktif etkisini belirgin bir şekilde artıracaktır. Benzer şekilde buharlaşma veya yakarak kullanım için özler veya tinktur türleri CBD ve THC ile karıştırılabilir veya yüksek THC içeriğine sahip sömek CBD özütüne daldırmayı deneyebilir ve böylece kannabinoid ürününün bir türünü başka işleve sahip bileşikle kaplayabilirsiniz. Başka bir deyişle belirli bir terapötik veya rekreasyonel etki elde etmek için kenevir karışımı hazırlanması için seçenekler neredeyse sınırsızdır.

Tabii ki bu karışımların her biri tüketiciye pratik bir etki sağlamıyor: bilhassa özlerde veya sömeklerde fazla THC, insanlarda bulantı, vücut duygu ve algıların kontrol kaybına neden olabilir; buna karşılık yüksek CBD konsantrasyonu vücutta halsizlik hissi, deride kaşıntı ve çok şiddetli uyuşukluğa neden olabilir. Buna göre vücuda zayıf fakat dengeli bir etki için, karışım veya kenevir ürünü yaklaşık olarak 5 mg THC ve CBD içermelidir. Daha güçlü ancak aşırı doz etkisine neden olmayan, her maddenin aynı oranlarda yaklaşık olarak 10 mg (artı-eksi 2 miligram) karışımı ile sağlanabilir.

Son olarak bir kez daha hatırlatmak gerekir ki: esas olarak yüksek THC içeren bir ürüne küçük bir CBD payı eklenmesi, sadece vücuda olan olumsuz yan etkilerini modüle etmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda tüketilen ürünün vücuda genel etkisini hızlandırır ve güçlendirir. Kannabinoid bileşiklerinin vücut reseptörleri üzerindeki etkilerini inceleyen bilim adamları, böyle etkilerin CBD’nin bioyararlımının daha yüksek olmasından ve bu sadece vücut reseptörleri ile daha hızlı temas kurmasına izin vermediğini, aynı zamanda THC ve diğer kannabinoidler ve farklı terpenler/flavanoidlerin de dahil olmak üzere yakın ilişkili maddelerin, CBD metabolizmasının süreçlerini takip etmelerini ve vücuttaki amaçlarına ulaşmalarını sağlar. Başka bir uzman grubu bu hipoteze şüpheci yaklaşmakta ve bunu bir tür plasebo etkisi ile açıklamaktadır, çünkü genellikle CBD içeren ürünler yemek veya yakarak içmek yerine buharlaştırma yoluyla kullanıldığından, madde ve diğer kannabinoid bileşiklerin mekanik olarak sinir sistemi reseptörlerine daha hızlı ulaşmasını sağlamaktadır.

Related posts

Discussion

Write a Reply or Comment

Comment*

*

*