Geçenlerde yayınlanan “Drug and Alchohol Review” dergisinin sayfalarında, sosyal ortamda kenevir kullanan ve yalnız olarak tüketmeyi tercih eden insanların sağlık ve davranış farklılıklarını inceleyen, Kanadalı bilim adamlarının çalışmaları yayınlandı.

Sosyal ortamda kenevir kullanan bireylere kıyasla, tek başına kenevir tüketimini tercih eden insanlar, psikozun farklı formların gelişmesi için ortalamanın üstünde daha yüksek bir eğilim ve kenevir kullanımına psikolojik bağımlılık riskinin daha yüksek olduğunu gözlemlendi, hem de genel olarak küçük stresler de dahil olmak üzere herhangi bir durumda kronik olarak kenevir kullanımına başvurma eğiliminde oldukları saptandı.

Başka bir deyişle yazarlar genel olarak tek başına kenevir kullanmayı seven insanların farklı psikolojik hastalıkların ve asosyal davranış modellerinin gelişimine büyük bir yatkınlığa sahip oldukları sonucuna varıyorlar, ancak böyle bir korelasyon gerçekten var mıdır? Aynı zamanda bir kişinin fizyolojik ve psikolojik sağlığı ile ilgili kenevir kullanımı bazı artıları olup olmadığı sorusuna cevap vermelidir.

Tabii ki bu işin yazarları tek başına kenevir içmeyi tercih eden insanlar arasında psikolojik rahatsızlıkların gelişme riskinin tezahürü özellikle kenevirin yol açtığını kabul etmediğini belirtmek gerekir. Psikoloji ve nöroloji alanında diplomalı uzman ve araştırma grubunun başkanı Toni Spinella, çalışma sırasında ekibinin aslında tam tersi bir düzenliliğin farkına vardıklarını öne sürüyor: yani kenevir kullanan insanlar yalnız oldukları için risk altındadır, yalnızlık ve stres ile başa çıkmak için diğer daha sağlıklı stratejilerin eksikliği nedeniyle, onları farklı psikolojik bozuklukların, sağlık sorunlarının ve düzenli/kronik kenevir tüketiminin gelişmesine yol açmaktadır. Ayrıca bu tür düzenliliğin, özellikle alkol ve diğer yasal ve cezai psikoaktif maddeleri kullanmayı tercih eden, diğer yalnız insanlar için de gözlemlendiği belirtiyor.

Şahsen bana öyle geliyor ki, elde edilen araştırma sonuçları uzun süreli yalnızlık ve genel asosyalitenin tehlikesine daha fazla işaret ettiğini gösteriyor. Bu nedenle yalnız kişilerde bulunan sorunların, kenevir etkisi yerine yaşam biçimleriyle ilişkili olduğunu varsayabilirim. CBC kanalında verdiği röportajda bayan Spinella “Yalnız kişilerin hayat streslerinden kurtulmanın daha başka yolları olmadığından, kenevir kullanımına başvuruyorlar ve böylece sorunlarını bastırmaya çalışıyorlar” dedi. Anket sonuçlarını inceledikten sonra bir soru sormamız gerektiğini düşündüm: diğer insanlar keneviri sosyal ortamda kullanmaya daha yatkınken, neden bu insanlar tek başlarına kenevir kullanmayı seçiyorlar? Anket katılımcılarına daha başka ve daha derin soru sormuş olsaydık, depresif bozuklukların tarihi veya kronik stres durumu gibi düzenliliklerini bir araya getirmeyi başarabilirdik. Bu nedenle tek başına kenevir kullanmayı tercih eden herkesin, bu tür bir işi neden kendi başlarına yapmayı tercih ettiklerini sorusunu kendilerine sormalarını istiyorum. Eğer gerçekten stres, sinirlilik veya depresyon nedeniyle insanlardan kaçınıyorsanız kenevir kullanıp sorunlarınızı bastırmak veya diğer psikoaktif maddelerin ya da kumar veya online oyun bağımlılığı geliştirip bu sorunları bastırmak yerine, geç kalmadan ailenizden, arkadaşlarınızdan ya da uzman bir psikiyatristten yardım almayı düşünmeniz sağlığınız açısından daha iyi olur. Hiç kimse tek başına depresyon ve psikolojik streslerden mustarip olmamalıdır.

Bayan Spinella görüşüne ek olarak, esrarın psikolojik rahatsızlıkların bağlantı riskiyle ilgili diğer birçok eser, davranış bozukluklarının tarif edilen modelleri zaten psikoz sapmalarının bazı formlarından mustarip insanlar için daha karakteristik olduğunu belirtiyor, psikoz tezahürü yaşayan bireyler çoğu zaman kendi kendine tedavi aracı olarak uzun zaman kenevir maddelerini bağımsız olarak kullanmıştır. Bununla birlikte bu pozisyon travma sonrası kişilik bozukluğu, sinirsel ve depresif ruh bozuklukları ve şizofreninin bazı formları gibi psikoloji sapmalarını bir dizi tedavi için alternatif bir araç olarak kenevir kullanımını inceleyen diğer bilimsel projeler tarafından desteklenmektedir. Günümüzde bu çalışmaların sonuçları bitkinin listelenen rahatsızlıkların semptomlarının çoğunu bastırmada ve hafifletmede şaşırtıcı derecede etkili olduğunu gösteriyor ve psikolojik rahatsızlıklardan mustarip olanların çoğunun, keneviri bilinçli olarak alternatif, etkili ve uygun fiyatlı bir kendi kendine tedavi aracı olarak kullanılabileceği hipotezini teyit ediyor.

Başka bir deyişle psikoz gelişme riski ile kenevir ürünlerini sık tüketimi arasında belirli bir korelasyon olmasına rağmen, kenevir kesinlikle tezahürlerinin ve gelişiminin nedeni değildir.

Miss Spinella pozisyonunun eleştirisinde çalışmalarının yayınlanmasıyla ilgili bir röportajda, kenevir depresyon, stres ve sinirsel bozuklukların tedavisinde meşru bir ilaç olarak kullanılabileceğini belirtmek isterim. Bu tür rahatsızlıkların tedavisinde iletişimin büyük ölçüde yardımcı olduğu konusunda haklı olsa da kenevirin vücudun mekanizmaları ve sistemleri üzerinde kanıtlanmış farmakolojik etkiye sahip olabileceği ve bu rahatsızlıkların daha şiddetli semptomlarını hafifleteceği gerçeğine göz kapatmamalıyız.  Sonuçta psikolojik rahatsızlıkların ve sapmaların tedavisinde kenevir bitkisini kullanan tüketicilerinin dünya çapında büyüyen sayısı, mevcut ilaçlarla kıyasla bu terapi yönteminin uygulanabilirliğini ve etkinliğini göstermektedir.