Kahve ile kannabis birbirine ve vücuda nasıl etkiler

Kahve ile kannabis birbirine ve vücuda nasıl etkiler
Dünyada kannabis, Kenevirin kullanılması

Yeni güne canlandırıcı bir fincan kahve ile başlamak, birçok insanın geleneği olmuştur. Endokannabinoid sistemi araştırırken bilim adamları, bilime daha önce bilinmeyen, kahvenin metabolizmaya etki mekanizmalarını tespit etmişleridir. Sabahleyin popüler olan içeceğin ve kenevirin ortak etki alanları çıkmış.

Illinois Northwestern Üniversitesinden Doktor Marilyn Cornelis’in iç sağlık dergisinde yayınlanmış makalesinde, kenevir ile kahvenin vücuda etkilerindeki bağlantı açıklanmaktadır. En başta, araştırmanın maksadı kahvenin metabolizmaya ve genel olarak vücuda etkisiydi, fakat sonuçlar, daha önce düşünüldüğünden çok daha “derin” etkiyi göstermiştir.

Araştırma programı

Araştırma; Finlandiya’da, 47 kişilik bir grup üzerinde üç ay devamında yapılmış olup, üç aşamaya bölünmüştü:

  1. ay – araştırmaya alınan insanlar kahve içmediler,
  2. ay — araştırmaya alınan insanlar günde 4 fincan kahve içiyorlardı,
  3. ay — araştırmaya alınan insanlar günde 8 fincan kahve içiyorlardı.

Araştırmanın her aşamasında, kanın biyokimyasal göstergelerinden vücuttaki değişiklikleri tespit etmek için, kan tahlili alınıyordu.

Her bir aşamada, modern yöntemler kullanılarak tüm iştirakçilerin vücut tepkilerinin tespiti amacıyla metabolit miktarının ölçümleri yapılıyordu.

Araştırmanın sonuçları

Sonuçlar, bilim adamlarını şaşırtmıştır. Meğer endokannabinoid sistemine sadece iki çeşit madde etkilermiş, etkileri de birbirine tamamen zıtmış.

Endokannabinoid sistemini, iç ve merkezi reseptörlerle yanı sıra nörotransmiterler teşkil etmektedir. Onlar, vücutta geniş bir biyokimyasal süreçler çevresine etkiler ve vücudun tüm sistemlerinin düzgün çalışmasında belirleyici etkenlerdir.

Bu sistemin iki çeşit kanabinoid reseptörleri vardır – CB1 ve CB2. Onlar, hem vücudun doğal kanabinoidleriyle, hem de marihuana tohumlarını yetiştirerek elde edilebilir, kenevirin aktif maddeleri – THK ve KBD ile etkileşimde bulunmaktalar.

Günde 4 fincandan fazla kahvenin içilmesi, endokannabinoidlerin azalmasına neden oluyor. Yani farklı bir şekilde anlatırsak marihuana arabulucuların miktarını arttırırken ve vücuttaki süreçleri hızlandırırken, kahve, onların oranını azaltır, bu da kannabinoidlerin olumlu etkisini nötralize ederek kahve ile keneviri birbiriyle uyumsuz yapar.

Genellikle endokannabinoid miktarının azalması stres zamanında olur. Belki vücut, kahvenin sık içilmesini ciddi bir değişiklik olarak kabul eder.

“Belki iki ay devamında kahve tüketiminin arttırılması, metabolit seviyesinin düşmesine  yol açmak için yeterince tansiyon yükseltmiştir,- diyor doktor Cornelis. – Bu, vücudun yeni şartlara adaptasyonuyla, organizmanın stresi yenip, normal duruma dönme çabalarıyla bağlı olabilir”.

Endokannabinoid sistemi, birçok yeni sistemin regülasyonunda iştirak etmektedir, bunlardan:

  • biliş,
  • tansiyon,
  • uyku,
  • enerji birikimi ve tüketimi,
  • ıştah.

“Kannabinoid arabulucularının geçtiği metabolik yollar, yeme davranışına etkileyip, Manian sendromu olarak bilinen kısa süreli bulimia’ya yol açabiliyorlar. O, marihuana kullanan insanlarda sık rastlanır”- anlatıyor Dr. Cornelis.

Kahveyi, sadece canlılık hissi için değil, vücut ağırlığı kontrolünde yardımcı olabilmesi için övüyorlar, ayrıca kahve, ikinci tip şeker hastalığının gelişimini engeller.

“Bu, kahve tohumlarında bulunan “stimülatör” malzeme — kafeinin metabolizmayı hızlandırma özelliğiyle açıklanmaktadır, bunun sayesinde sadece fazla yağların eritilmesiyle bitmiyor, kandaki glikoz seviyesi ayarlanıyor. Böyle bir etki, polifenollere has bir etkidir.”- dedi Cornelis ve ilave olarak: araştırmanın esnasında elde edilen sonuçların nedenini, kahveyi endokannabinoid sistemiyle bağlayarak ve böylece kafeinin etkisine alternatif açıklama veriyorlar. Bu, araştırmaların devam edilmesine layık bir sebeptir”- diye ilave etti.

Sonuç olarak, hem kafeinin, hem kannabinoyidlerin endokannabinoid sistemi kapsamındaki antagonistler – birbirine zıt güçler olarak sıkı bir bağda oldukları denebilir. Bu iki maddenin fiziksel fonksiyonlara ve beyin aktifliğine etkisinin tüm nüansları, onların etkileşimleri de olduğu gibi henüz yeterince araştırılmamıştır.

“Bu, kahvenin sağlığa etkileyebileceği yepyeni bir yoldur” – diyor Cornelis. – Artık biz bu maddeden dolayı vücutta yer alan değişikliklerin araştırmasına daha çok dalmak istiyoruz.”

Related posts

Discussion

Write a Reply or Comment

Comment*

*

*